Kayıp Aranıyor!

Ben      :Size bir talep geldi. Nasıl satınalma yaptığınızdan, sürecinizden bahseder misiniz?
Aday    :Üç farklı firmadan teklif alırım. Talep edene, teklif değerlendirme formunu gönderirim. Kabul ediyorsa pazarlık yapar, en uygun fiyatı alırım. Sipariş oluşturur imzalatırım. Malzemeyi getirtirim.
Ben      :Talebin gerçekten ihtiyaç olup olmadığını sorgulamaz mısınız? Talep edilen teknik anlamda ihtiyacınızdan fazla mı kontrol ediyor musunuz? Talep edene “ihtiyaç nedir, niçin ihtiyaçtır, bize ne kazandıracak” sorularını soruyor musunuz?
Aday    :O beni ilgilendirmez, ben satınalmacıyım. İsterler ve ben de alırım.
Ben      :Peki, teşekkür ederim. Adınız soyadınız telefon numaranız, biz sizi ararız, biz sizi ararız…

Belli bir süredir ekibimize değer katabilecek yeni ekip arkadaşları arayışındayım. Kısa sürede, kolaylıkla bulabileceğimi sanıyordum. Zira çok fazla birşey istemiyordum. Sadece farklı bakan, farklı gören iki arkadaş. Bulunduğu konumu hakkıyla temsil edebilen, tüm satınalmaların stratejik karar süreçlerinde etkin rol alabilen, satınalma kararlarını yönetebilen 2 satınalmacı…
Arayışım süresince, adaylarla yaptığım sohbetlerde en çok duyduğum, tedarik edilecek malzeme için 3 teklif alınması, sonrasında da pazarlık yapılması. En iyinin, en kalitelinin tedarik edilmesi. Adayların %99,9’u bu şekilde satınalma yapıyordu. Açıkçası bu kadarını beklemiyordum. Evimize pazardan elma alırkenki pazarlık yapmaktan ne farkı var dedim kendi kendime.

Bu içerik kilitli

İçeriğin Kilidini Açmak İçin Giriş Yapın!

Selda YÜKSEKBAŞ
TÜSAYDER Yönetim Kurulu Üyesi
yuksekbasselda@gmail.com